Saçlarımız, günde ortalama 0,35 mm uzarlar. Kemik iliğinden sonra bedenimizde en hızlı gelişen dokudur. Dolayısıyla saç kökünün kaloriye, proteinlere, eser element ve vitaminlere ihtiyacı vardır. Protein, mineral ve vitaminlerin eksikliği hastanın saçlarının dökülmesine neden olur. Ayrıca, bu eksiklikler, saç dökülmesini engellemek için verilen tedavinin sonuçlarını olumsuz yönde etkiler. Dolayısıyla saç gelişiminin hem kalitesi hem miktarı bireyin beslenmesiyle yakından ilişkilidir. Ancak, saçların gelişiminde besinlerin rolünden bahsedildiğinde, yoğun bir bilgi kirliliği ve yanlış inanışlarla karşılaşırız. Bazı destek ürünleri gereksiz yere tüketilerek, yarar sağlamadıkları gibi dengeleri de bozarak zararlı, toksik olabilirler. Bunun yanında eksikliklerin yerine koyulması saç dökülmesinin, başarıyla tedavi edilmesini sağlayacaktır. Saç dökülmesine neden olacak eksikliklere, yetersiz beslenme durumlarında, ya da emilim bozukluklarında, alkolizm, kanser, siroz, kronik böbrek yetmezliği gibi kronik hastalıkların varlığında rastlanır.

Kalori eksikliği; Kıl kökü devamlı kıl üretmek için enerjiye ihtiyaç duyar. Bu enerjiyi ağırlıklı olarak karbonhidratlardan sağlar. Düşük kalorili diyet alındığında; Saçlar incelir, kolay kırılır, yoğunluğu azalmış olarak görülür. Düşük kalorili diyet yapanlarda, özellikle günlük kalori alımı 1000 kcal’nin altına düştüğü durumlarda da görülür.

Protein eksikliği; Kılın kimyasal yapısının %80’nini keratin adlı protein oluşturur. Dolayısıyla, proteinlerin eksik alımında, kan albumini düşmeden saçlar etkilenir. Saçlar matlaşır, kolayca ele gelir ve dökülür.

 Demir eksikliği; Demirin gerekliliği tartışılmaz olmakla birlikte saç dökülmelerinde demirin rolü tam olarak netleşmemiştir. Demir eksikliğinin tespiti için kullanılan yöntemin hassasiyeti, saç hastalıklarında özellikle önemlidir. Hastanın demiri eksilirken, son noktada anemi gelişir. Dolayısıyla kanda anemi görülmeden çok önce saçlarda dökülme görülebilir. Serum ferritin düzeyi demir eksikliğini göstermek için en hassas ve özgün laboratuar testidir. Yapılan çalışmalarda, ferritin düzeyleri değerlendirilirken 41 ng/ml düzeyinin demir eksikliğini %98 hassasiyetle gösterdiği tespit edilmiştir. İdeal saç gelişimi için ferritin düzeyinin 70 ng/ml olması gerekmektedir. Demir eksikliği olan her kişide saç dökülmesi görülmese de, genetik olarak yatkın kişilerde, demir depolarının boşalmasının, saçların dökülmesine neden olduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla saç dökülmelerinde, demir depolarının istenilen düzeylere getirilmesi önerilmektedir.

Çinko Eksikliği; Halk arasında, saç dökülmesi nedenleri arasında ilk akla gelen çinko eksikliği olsa da, bugüne kadar çinko ile saç dökülmesi arasında ikna edici veriye rastlanmamıştır. Normal beslenen bir kişide, başka hiçbir belirti olmaksızın tek başına saç dökülmesi olduğunda çinko eksikliğinden şüphelenilmez. Bunun yanında, tedaviye dirençli, uzun süreli alopesi areata olgularında altta yatan çinko eksikliği olabileceği düşünülmelidir. Çinko eksikliğinde kıllar incelmiştir. Çinko eksikliği emzirme döneminde, yaşlılarda, alkoliklerde, anoreksiklerde, nefropatilerde, gastrointestinal bypass ameliyatlarında, ACE inhibitörleri kullananlarda görülebilir. Çinko desteği verme kararı alınırsa, çinko, demir, kalsiyum ve bakır emilimini bozduğundan, 30 mg/gün üzerine çıkılmamalı ve demir preparatlarından 2 saat sonra alınmalıdır. Normal çinko düzeyi varlığında destek çinko verilmesinin, saç gelişimine herhangi bir katkısı bulunmamaktadır.

Aminoasit eksikliği; Kılın %80’nini oluşturan keratinin karakteristik özelliği içerdiği yüksek orandaki sülfürdür. L-sistinin saç gelişiminde yararlı olabileceği fikri, ilk olarak sistinden zengin beslenen koyunların tüylerinin daha yoğun olduğunun gözlenmesiyle doğmuştur. Sistin, B kompleks vitaminleriyle birlikte verildiğinde, trikogram ve fototrikogram sonuçlarında, saç kalitesinde, saçın dayanıklılığında artış bildirilmiştir. Sistin, B kompleks vitamin, ve medikal küften oluşan preparatın oral kullanıldığı 6 aylık çalışmada, plaseboya göre anagen saç oranında anlamlı artış gözlenmiştir. Et, balık, yumurta gibi yiyeceklerin eksik tüketiminde (ör. vejeteryanlar), saç gelişiminde sorun olabileceği, saçtaki lizin depolarının diğer organlara aktarılacağı düşünülmektedir. Bu aminoasitlerin saç gelişimindeki rolü tam bilinmese de, lizinin çinko ve demir kullanımı için gerekli olduğu kabul edilmektedir.

Vitamin eksiklği; Vitamin B12 sıklıkla saç dökülmesiyle ilişkilendirilse de, saç gelişiminde bilinen rolü yoktur. Biotin ve niasinin kıl gelişiminde olumlu etkileri bilinmektedir. Hayvan deneylerinde biotin eksikliğinin kılların dökülmesine neden olduğu gösterilmiştir. Ancak yine de eksiklik olmayan bireylerde biyotin takviyesi anlamlı görülmemektedir. Barsak bakterileri de biotin ürettiğinden, biotinin akkiz eksikliği nadirdir. Çiğ yumurtayı sıklıkla tüketenlerde görülebilir. Yumurta içindeki avidin, biotini bağlar. Pişen yumurtada avidin denatüre olur. Ayrıca gebelikte, alkolizmde biotin eksikliği görülebilir. Biotin eksikliğinin en sık bulgusu saç dökülmesi değil saç yapısındaki bozulmadır.C Vitamini; C vitamini dışarıdan alınmalıdır, vücutta yapılmaz. Kollajen sentezi ve keratin liflerinin çarpraz bağlanmasında önemlidir. Eksikliği yetersiz beslenenlerde, yaşlılarda ve alkoliklerde görülebilir.D vitamini; D vitamininin, kıl gelişimi, rolü olduğu bilinmektedir. Bu ilişki henüz netlik kazanmamış olsa da saç dökülmelerinde serum vitamin D 25OH düzeyine bakılmasını önerilmektedir.

Esansiyel yağ asitleri eksikliği; 

Esansiyel yağ asitleri, (linoleik asit ve alfa-linoleik asit gibi) normal diyetle beslenen kişilerde eksikliği görülmez. Eksiklik olmaksızın bu ürünlerle yapılan desteğin herhangi bir fayda sağlamadığı gözlenmiştir. Beslenme bozukluğu olan kişilerde, cerrahi sonrası hastalarda eksilip, saç ve kaşlarda dökülmeye ve depigmentasyona neden olabilirler.

Saç dökülmesinde besin takviyesi olarak ne alalım?

Sarı darı (millet) ekstresi;

Sarı darı, içinde silisik asit, aminoasitler, vitamin ve mineraller bulunan doğal bir üründür. Sarı darı ekstresi, sistein, ve kalsiyum pantotenat içeren destek ürünüyle kadın hastalarda anagen oranlarının arttığı gözlenmiş.

Soya; Proteinden zengin soya fasulyesinin saç gelişimine olumlu etkileri olduğu öne sürülmüştür.

Selenyum; Selenyum, glutatyon peroksidazın önemli bir komponenti olan esansiyel bir eser elementtir. Normal şartlarda eksikliği görülmez. Ancak ileri beslenme bozukluğunda ve toprağın selenyumdan fakir olduğu bölgelerde selenyum eksikliği görülebilir. Selenyumun yüksek dozlarda intoksikasyona neden olabileceği, fazlasının da saç dökülmesi yapabileceği hatırlanmalıdır.